Ada Gazetesi

İstanbullular Marmara denizine doğru şöylece bir baktıkları vakit uzaklarda, Adaları güzelleştirme cemiyetinin Marmaranın incileri diye ad koyduğu meskun parçaların ta arkasında, hayırsız adaları görürler. Fakat acaba, kaç kişi oralara gitmiş, karaya ayak basmış ve bu adaları merak ederek gezmiştir?                                                    … Şimdi, arasıra adaların arkasından dolaşan ve şatoların harabelerini uzaktan görüpte merak eden mütenenezzihin motörlerini Yassıadanın kayalıklarına yanaştırırlar. Sanki Sir Henri Bulver’ın ruhu hala oranın hakimi imiş gibi adadan ayrılanlar neşe içinde yollarına devam ederler. E.B.  11.7.1934  Yedigün

Bu bina Osmanlı Neo - Klasik akımın Büyükada'daki temsilcisidir. 1914 yılında yapılan iskelenin Mimarı Mihran Azaryan'dır. Çinileri Kütahyalı Mehmed Emin Efendi tarafından yapılmıştır. 1999 - 2001 yıllarında restorasyon uygulanmıştır.

2400 yıl önce. güzel bir yaz günü. madenci Demonesos, bir balıkçıdan duyduğu, denizin içindeki yeşil taşları görmek için Khalkedon'dan (Kadıköy) bir tekne battı tuttu. Kürek ve yelkenle giden ufak tekne Güneydoğu'daki adalara yöneldi Demonesos üçüncü adada kendisine tarif edilen yeşil taşlı limanı kolayca buldu. İyi yüzen bir denizciye suya daldırıp taşlardan bir kucak çıkarttırdı ve geri döndü. 10 yıl kadar sonra bugün Heybeliada dediğimiz ada artık Demonesos Adası diye anılıyordu. Madenci Demonesos, adanın Çam Limanı'na bakan hakim bir noktasındaki gözlüyordu. Altında denize dalarak çıkardıkları yeşil taşları büyük ocağın yanına yığın köleleri gözlüyordu. Makedonlı köle Sofroni sırtındaki küfedeki yeşil taşları iki kocaman körükle üflenen ocağın yanına yığdı. Soğumuş bakır külçeleri ocağın arka tarafında üst üste dizilmiş akşamki gemiyi bekliyordu. Sofrani adaya ilk getirildiğinde gözlerinde yanma kızarıklık ve kabuklanma vardı. Oysa şimdi şikayetlerinin tümü geçmişt